Page 10 - Kıbrıs Manşet
P. 10

10    HABER                                                                                                                      Salı, 17 Eylül 2019




                                                                                       telif yerlerindeki sınıflarıma taşıdığım sö-  olacak. Gözlerime bak ve bu dediğimi hiç
                                                                                       züdür.                               unutma!”. Anafartalar’da öğretmenim olan
                                                                                         Üniversite sınavında Gazi Üniversite’sine  Fatma hocamın gözlerine ne zaman bak-
                                                                                       yerleştiğim haberini kendisine vermeye  sam hep o anı hatırladım. Hiç unutmadım.
                                                                                       gittiğimde, bahçesindeki gülleri sulayan  Omuzlarımı tutan o eller bana hep dik dur-
                                      Dr. Umut ÖZKALELİ                                Hüdaverdi hocama “sayenizde hocam,   mak, yanlışa, adaletsizliğe hiç boyun eğ-
                                                                                       emeklerinizi unutmayacağım” dediğimde,  memek gerektiğini ve en yılgın en
                                                                                       gülümseyerek “başarı senin kızım, sen ça-  haksızlığa uğramış, en itilip kakılmış his-
                                                                                       lıştın” diyerek alçakgönüllülüğün ve insan-  settiğim anda bile yeni evrenler keşfede-
                                                                                       ları güçlendirerek yetkinleştirmenin ne  cek kadar güçlü olabileceğimi ve o
                                                                                       demek olduğunu yıllar sonra baktığımda  haksızlığa uğramışlığın beni kendimden
                                                                                       anlayacağım bir iz daha bırakmıştı bende.  öteye götürmek için kullanacağım araçlar
                                 ANAFARTALAR LİSESİ                                    Rehber öğretmen bize lise sonken ulaşa-  olacağını öğretti.
                                                                                       bilmiş bir fırsattı. Orada da Müge hocam-  Anafartalar devlet okuludur. Bizim için-
                                                                                       dan insanla uğraşan mesleğin nasıl   den çıktığımız orta sınıfa ait öğretmenlerin
                                                                                       şefkatli, nasıl ilgili olması gerektiğini, nasıl  yeşerttiği insanlardan doktorlar, mühen-
                                                                                       her bir insanın tek tek kıymetli olduğunu  disler, mimarlar, gazeteciler, sanatçılar,
                                                   lerdi Güney’den geldikleri için, önemli bir  yaşayarak tecrübe ettim. Üniversitede ne  bilim insanları, müzisyenler, bankacılar,
                Anafartalar zaferlerle doluydu, Anafata-  kısmı Sosyal Konutlarda ev sahibiydi. Biz  zaman öğrencilerim ofisime gelse Anafar-  memurlar, polisler, öğretmenler, esnaf, gi-
              lar ölümsüzlerin yoluydu, Anafartalar gu-  bir devlet okuluyduk. Orta sınıf öğretmen-  talar Müge hocamın örneklendirmesi ile  rişimci, turizmci çıkardı. Ben, sessiz, utan-
              rurdu, şerefti, şandı.               lerin, orta sınıf öğrencileri olan bir devlet  ofisimde boy göstermeye devam eder.  gaç, hassas bir kız çocuğu olarak
                Lisemiz Anafartalar’da futbol sahasının  okulu. Aç değildik, açıkta değildik, kebap  Lise son sınıfta, faaliyetlerden çekilerek  Anafartalar’ın kapısından girdim. O kapıdan
              yanında kocaman bir çam ağacı dururdu.  partileri hep vardı, piknik çok sıktı. Okul da  üniversite sınavına hazırlandığım süreçte,  öğretmenlerimin inancı, telkini, yönlendir-
              Sıcak günlerde altında oturur, platonik ilk  bizi hep pikniğe götürürdü. Ben Kıbrıs’ı  BRT’de lise öğrencilerine hazırlattıkları  mesi, güçlendirmesi sonucunda istediğim
              asklarımızı futbol oynarken seyreder gü-  sanat tarihine aşık öğretmenin Tülin hanım  “Tarihimizde Bu Hafta” programının Lima-  pek çok şeyi başarabileceğime inanarak
              lüşürdük. Müzik amfisinde nota okumayı  sayesinde, arkadaşlarımla gezdim.  sol direnişi Anafartalar’a düşünce Zeray  çıktım ve Maxwell School’dan doktora al-
              öğrendirdik, tiyatro salonunda piyanonun  Anafartalar zaferlerle doluydu, Anafar-  Hocam gönüllülerin listesini almış, ben gö-  maya kadar gittim. Bilime olan aşkımı ilk
              sesinin eşliğinde koro çalışırdık. Spor salo-  talar ölümsüzlerin yoluydu, Anafartalar  nüllü olmayınca sebebini sormuştu. Vak-  yeşerttiğim yer orasıdır.
              nunun parlak cilalı parkeleri spor ayakkabı-  gururdu, şerefti, şandı, ve bizim okul mar-  tim olmadığını, sınava hazırlanmak için  Anafartalar’ın lise olarak elden çıkarıl-
              larla üzerinde koşarken garip sesler  şımızdı.                           sürenin kısıtlı olduğunu söylediğimde beni  ması ihtimali, konuşması bile içinde bulun-
              çıkarırdı. O ses basketbol maçları ve beden  Bizim lisemizde okul marşı öğrenci ban-  yanına çağırmış, “sen yarın üniversiteye  duğumuz toplumsal çöküşün bir fotoğrafı
              eğitimi dersleri ile özdeşleşmişti adeta.  dosu tarafından çalınırdı. Belevi hocanın  gideceksin, arşiv çalışmasının ne olduğunu  aslında. Orta sınıfın erozyona uğramışlığı-
              Hızla koşup kaygan parkelerde kaymak  yüksek oktavlı sesi ile çarşamba öğleden  tecrübe etmek de eğitimin bir parçasıdır,  nın, değerlere sahip çıkmamanın, daha
              gülmek için bir bahaneydi o zamanlarda.  sonra bando çalışması yapılırdı bahçede.  fırsat ayağımıza kadar gelmiş! Seni bura-  iyiye götürmektense hep bozmaya, yık-
              Plansızlığın, bütçesizliğin, eğitim bütçesinin  Elime öğrenmem için verdiği müzik aleti  dan Türkiye’ye arşiv çalışmasız gönder-  maya rant elde etmeye veya ideolojik sa-
              arka plana düşüşü bizim dönemde başla-  tuba olunca bando takımındaki liseli oğlan-  mem” demişti.            vaşlara kurban ederek bir saat daha fazla
              mıştı. Müzik amfisi ben Anafartalar’a gir-  lar "kıza" yakışmaz diye dalga geçmişti.  Biz öğretmene boynu kıldan ince bir ne-  makamda oturmaya yönelişin resmidir. Bu
              dikten bir kaç yıl sonra dersliğe    Belevi hoca bilmez ama "ben bir Fransız  sildik. Böylece o gün arşive ilk girişim oldu...  kararları verenlerin hiçbirinin çocukları
              dönüştürüldü. Onu coğrafya amfisi ve bi-  bandosunda gördüm, kızlar da çalıyordu,  O solmuş yapraklı gazetelerin hışırtısı ve  Anafartalar’da değil. Çocukları Anafarta-
              yoloji laboratuvarının bozulup sınıflaştırıl-  yapabilirsin" dediğinde toplumun kısıtladığı  kokusudur belki hala kütüphanelere ne  lar’da olan toplum kesimlerinin çoğunluğu
              ması izledi onu. Biz son yılımızı içinde  kadın rollerine sıkışmamak için bana çok  zaman girip kokusunu içime çeksem ya-  ile bağlarımız kopuk.
              kabartma haritaların asılı olduğu coğrafya  güç vermiş bir tecrübe olarak yazılmıştı  şadığım zevk ve aidiyet. Anafartalar Li-  Ah adayarısı, ben “bilim yuvaları temiz
              amfisinin daimi üyeleri olarak geçirdik. Hü-  onun tavrı ve üfleyip durduğum tuba kafa-  sesi’nde orta okul matematik öğretmenim  akademik kimliklerle öğrenci yetiştirmeli”
              seyin hocanın, namı diğer 93 (lakabını çok  mın içindeki haneye. Sevtap hocam edebi-  Fatma hocamla ilk tecrübem daha Anafar-  dediğim için sisteme entegre olamadım,
              sevdiği için kullanılmasına hiç kızmazdı),  yat sınıfında kaldırır, arkadaşlarımıza  talar’a gelmeden çok önce yaşanmıştı.  oldurulmadım. “Artık acıtamayacaksın
              yüreği parçalanarak amfinin sürekli kulla-  gelecek hedeflerimizi ve hayallerimizi an-  Detaylara gerek yok, ilkokul dördüncü sı-  adayarısı” dediğim her anda acıtacak bir
              nıma açılmakla bozuluşundan bahsettiğini,  latmamızı isterdi. "Yeter ki isteyin, başara-  nıfta seçim kriteri belli olmayan bir yurt dışı  hamle daha buluyorsun.
              bizleri dikkatli olmaya davet ettiğini hatırlı-  mayacağınız bir şey yok hayatta" derdi.  gezisine seçilmemiştim (seçilmesi bekle-  Anafartalar...Senin kapılarından çıkan birisi
              yorum. O zaman önemini çok algılayabili-  Beril hocam İngilizceyi müzikle, sohbetle  nen ama seçilmeyen öğrenciler ya benim  olarak sahip çıkılabileceğine inandığımı
              yor muyduk pek emin değilim. Amfinin  sevdirdiğindendi ki eğitim sisteminin cana-  gibi TKP’li ya CTP’li aile çocuklarıydı ya da  ifade edemiyorum. Bu söz çıktı bir kere,
              arka cenahında otururken pencereden  varlaştırdığı İngilizce, düşmanım olmaktan  tüm okul hayatını Kıbrıs’ta geçirmesine,  şimdi değilse bir sonraki ekip, “bizden ön-
              baktığımda masmavi denizin bembeyaz  onunla çıkmıştı. AB yoktu o zaman, AET idi,  orda büyüyüp yaşamasına rağmen Türki-  cekiler imzalamıştı” lafına sığınarak bu
              kilise ile birleşik görünen manzarasına  gazete okuyor muyuz, AET nedir biliyor  yeli kabul edilenlerdi). Kafile adadan ayrıl-  projeyi hayata bir gün mutlaka geçirecek-
              baktığımda, ne çok kültürlülüğün orta ye-  muyuz diye sorardı Zeka hoca sınıfta. Her  dıktan sonra bir gün nenemin  ler. İçinde nesillerin kahkahasını, yeşerttiği
              rinde olduğumun farkındaydım ne de   ne kadar da “Anafartalar iyi değil” deyip  mahallesinde sokakta oynarken Fatma  filizlerin seslerini, danslarını taşıyan o du-
              muhtemelen bu manzarayı ikinci kattan  çocuğunu Lefkoşa’daki okula gönderme  hocam beni yanına çağırmış, iki eliyle  varlar bir gün yıktırılacak. Çünkü değerlere
              görebilmenin benden yirmi sene sonraki  modası çok olsa da, çok öğretmen özveri-  omuzlarımdan sıkıca kavrayıp gözlerimin  sahip çıkmak için o değerlerin köklerinin
              nesile bırakılmayacak kadar Girne’nin hoy-  liydi, çalışkandı Anafartalar’da. "Tarih der-  içine dikkatle bakarak, çevredeki herkesin  sapasağlam toprağı kavramış olması gere-
              rat kullanılacağının. O zamanlar az öğret-  sinde uyunur diyenler halt etmiş"  duyacağı şekilde “bu haksızlıktan sonra ne  kir. Biz, eğitim yozlaşırken, çocuklar dere
              men vardı, teneffüse çıktığımız alanı  dercesine Hüdaverdi Hocam heyecanlı,  olacak biliyor musun Umut? “ diye sor-  yataklarının içinde okula gönderilirken, ço-
              kaplamadan kenarlara park ederdi öğret-  hızlı, peş peşe sorularla sözlü olarak test  muştu. 10 yaşındaydım. Bir şey olmayaca-  cuklarımızı doktoralıyım deyip doktorasız-
              menler. Beyaz Renault 9'larin hangisi ki-  ederdi anladık mı, öğrendik mi haftanın ko-  ğını, olan şeylerin değişmediğini ve  lara “bilim” öğrensinler diye terk ederken,
              mindir, plakalardan bilirdik. Hiç Mercedes  nusunu. Hep gülümseyerek, hiç bir zaman  kabullenmek gerektiğini düşünüyordum.  “herkes gibi biz de bir diploma satın alaca-
              ve BMW sahibi öğretmen yoktu ben Ana-  kızmadan. Sanırım onun izlerini taşır sınıf-  Fatma hocam bana “sen hak ettiğini ala-  ğız” derken o kökleri o topraktan yavaş
              fartalar’da öğrenciyken. Öğretmenlerimize  larımda hiç peşimi bırakmayan güler yüzlü  madın, ama bu seni durdurmayacak, cesa-  yavaş söktük.
              saygımız sonsuzdu. Saygımız bindikleri  otorite yaklaşımı. O da bilmez ama “ bir öğ-  retini kırmayacak, çok çalışacaksın, hep  Anafartalar, devlet okulunda okuyan
              arabadan gelmezdi, “öğretmen” olmala-  retmenimin hep dediği gibi, kopya çekmek  çok çalışacaksın ve dünyaları gezeceksin.  utangaç, sessiz, kırılgan küçük kız çocuk-
              rından ileri gelirdi. Öğretmen orta halliydi,  serbest! Ama sakın yakalanmayın” Ana-  Oralara seni hep başarıların götürecek. Ba-  larını kendine yeten bireyler olma yoluna
              bazıları Rumların evlerine yerleştirilmiş-  fartalar’dan gülümseyerek dünyanın muh-  şarılarınla gittiğin için de hep daha anlamlı  hazırlayamayacaksan, kim hazırlayacak?



                                                                                     Eski eşini öldürmekle tehdit eden eski
                Zanlının                                                           katil Sürmeli Akbulut şikâyet üzerine tu-  mamlandığını, adam öldürme, kasti
                                                                                                                        hasar, vahim zarar başta olmak üzere
                                                                                   tuklanarak dün mahkemeye çıkarıldı.
                                                                                                                        minat talep etti.
                                                                                     Çamlıbel Polis Karakolu’nda görevli  birçok sabıkası olduğunu belirterek, te-
                oğlundan                                                           polis memuru, 15 Eylül 2019 tarihinde  eşine vurmadığını, suçun işlenmediğine
                                                                                                                          Mahkemede söz verilen zanlı ise eski
                                                                                   Çamlıbel’de zanlının eski eşinin evinde
                                                                                   aralarında çıkan tartışma esnasında yü-  oğlunun şahit olduğunu, eşinin yüzünü
                ifade                                                              züne yumruk vurup, darp ettikten sonra  kapıya çarptığını iddia etti.
                                                                                                                          Yargıç Meltem Dündar, zanlının iddiası
                                                                                   eğer polise gidersen seni keserim diye-
                                                                                   rek tehdit ettiğini söyledi. Polis, şikayet
                                                                                   üzerine zanlının tutuklandığını ifade etti.  üzerine teminat emri vermek yerine id-
                                                                                                                        diaların araştırılması için tutukluluk emri
                alınacak                                                           rilerek, darp raporu aldıklarını kaydeden  verdi. Dündar, soruşturmada zanlının oğ-
                                                                                     Müştekinin doktor kontrolünden geçi-
                                                                                                                        lundan ifade alınabilmesi için 2 gün süre
                                                                                   polis, zanlı hakkındaki soruşturmanın ta-  verdi.
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15