Page 10 - Kıbrıs Manşet
P. 10
10 Haber Cuma, 9 ağustos 2019
gidiyor. Durkheim sosyolog olarak intiharı incelerken, en
bireysel kararı irdelerken bunu hedeflemişti. Düşünün,
kendi hayatınıza son vermek gibi tek başınıza aldığınız ve
tek başınıza hayata geçirdiğiniz bir kararı incelerken söy-
Dr. Umut ÖZKALELİ lemeye çalıştığı şey, en bireysel görünen kararlarımız ve
davranışlarımızın bile toplumsal bir bağlantısı ve sebebi
olduğudur. Toplumsal olanı görmek, toplumu dönüştüre-
rek bu tip konuların önünü almak için tek çaremizdir. O
Ben bir çocuk istismar zanlısını mı yüzden “sapık kişiler, canavar insanlar” değil içimizden,
tanıyorum? kendi çevremizden, sevdiğimiz insanların da bu insanlar
olduklarını konuşabilirsek, kabul edebilirsek “nasıl içimiz-
den bu insanlar çıkabildi?” “hangi toplumsal pratikler bu
insanları üretti?” sorularını sormaya başlayabiliriz. Bizden
Günleri bile karıştırdım. O günden beri uykularım dar- değil, bizim içinde olduğumuz örgütlerde aktif değil, bizim
madağınık. İlk gece Facebook’da Kıbrıs’ta sivil toplumda çalıştığımız alanlarda çalışmadı, solumadı, yaşamadı
tanıdığım, çok saygı duyduğum birisinin sayfasında çocuk demek, toplumsal olanı inkar, grubu sorumsuzlaştırma
istismarı ve yüzleşme ile ilgili bir ifade gördüm. Bir de Batu çabasından ibarettir. Peki bu inkarın sonucu nedir? Kopya-
ismi (konuyu direk yazan postu görmemiştim). Anlamlan- larının ortaya çıkmasına, benzer davranışları taklit eden-
dıramadım. İstismarcı olduğu iddia edilen Batu isimde tek lerin çoğalmasına izin vermek, sessiz kalmak ve yol
bir kişi tanıyordum.* Yazan arkadaşın aynı isimde tanıdığı açmak demektir. Kendimize sormak zorundayız. Sebep-
başka birisi olup olamayacağını sorguladı beynim çare- leri nedir? Herkes kendi gözlemlerinden sorular üretirse
sizce. Internet haberlerde dakikalarca aradım böyle bir bir sonraki nesle daha farklı bir tavırla yaklaşabiliriz belki.
haber çıktı mı, okuduğumu doğru yorumluyor muyum Çocukları evet eğitelim ve istismarcılara karşı korumak
diye. Şüpheler içinde bir gece geçirdim. Ertesi gün haberi için bilinçlendirelim ama onun kadar önemlisi çocukları-
internet haber sitelerinde gördüğümde dakikalarca hıçkıra mızdan istismarcılar yaratmamak için ne yapmalıyız diye
hıçkıra ağladım. Tanıyordum kendisini. Adayarısında yaşa- sormak zorundayız. Çok çalışmadan, emek vermeden
dığım dört yıla yakın süre boyunca tanıştığım insanlardan maddi bolluk içinde olmak, emeksiz arzu edilen pek çok
biriydi. Daha yakın arkadaşlarımın arkadaşı olarak tanıdım şeye materyal olarak ulaşabilmek yaşamın anlamını yitir-
ama eylemlerde yürüyüşlerde kaç kez kucaklaştım. Kaç diğimiz, herkesin ve her şeyin bizlerin zevki, keyfi ve ihti-
kez birlikte oturdum, kahve içtim. Onun da olduğu bir gece yacı için kullanılabilecek araçlar olduğu noktasına bizi
bir arkadaşımın şiir okumasını dinledim. Yaşadığım şok, götürüyor olabilir mi? Adayarısının emeksiz elde ettiği ga-
üzüntü, acı yakın çevresindeki insanların yanına bile yak- nimet kültürünün katkısı var mı istismarda? Emek harca-
laşamaz diye düşündüm sonra. Tek tek kim bilir neler his- madan başkasının düşüncelerini çalarak yayın yapan,
sediyorlardır şu an diye düşündüm. Ama hissiyatım orada almadığı diploma varmışçasına hareket edenleri alkışlayan
bitmedi maalesef. Ardından derin bir panik duygusu yaşa- hazırcı ve kendici insanları besleyen bu şekilsel toplumun
dım. Derin bir korku. Göçmen çocuklarla surlar içinde ça- bir payı var mı? Göçmenlere sürekli objeler olarak bakan,
lıştığım o hiçbir şeye değişemediğim süreyi düşündüm. para kazanmaktan başka derdi olmayan insanlar gibi ser-
Bizim çocuklarla zaman geçirdiğimiz yere çok yakın yaşa- gileyen yaklaşımlarımızın sonucunda “parasını verdiğimiz
mıyor muydu? Bizim arkadaşımız olma imgesi ile herhangi anda her şey mubah, bu başlarına gelecek en kötü şey de- İşçi diye
bir tanesine yaklaşmış mıydı? Bu soru ve kabus benim için ğildir” diyenleri yaratmış olabilir miyiz? Sadece öfkelenen,
asla bitmeyecek. Çocukların olduğu her alan, okullar, barış gelinceye dek kılını kıpırdatmanın boşuna olduğunu
parklar, kreşler, çocuk merkezleri, maalesef çocukları he- telkin eden zihniyetlerin payı nedir? Hayatı boyunca bir geldi
defleyen saldırganları cezbeden yerlerdir. Bunun için bir sebepten ya da ötekinden dışlanan, izole edilen insanlar
takım adımlar atılması ve önlemler alınması gerekmekte- kendi seslerini bulduklarında bu sefer de başka ezilenleri
dir. Bu kişiler dışarıdan insanlar olabileceği gibi, çocuklarla ezerek geçmişle hesaplaşıyor olabilirler mi? Bizim dışladı- sapık çıktı
yakın temasa geçebilecekleri meslekleri seçen insanlar da ğımız her bireyin başkalarının potansiyel saldırganı olması
olabiliyor ne yazık ki. Ben bunu çocuklarla çalışırken bili- ihtimali var mı ve biz bunu toplum olarak yapmış olabilir
yordum. Batu’dan hiçbir zaman şüphelenmemiştim belki miyiz? “Biz çok iyi çok güzel tertemiz bir halkız” diyenle- (Kamalı Haber)
ama okuru belki şaşırtmayacak, belki de dehşete düşüre- rin, karılarını dövenleri siyasetin, sivil toplumun önde ge-
cek gerçek, iki ayrı insanın potansiyel cinsel saldırgan ola- lenleri olarak kabul etmesi, bizim insanımızdan katil Girne’de meydana gelen cinsel
bileceği hissini maalesef o dönemde yaşadım ve çok çıkmaz inancı ile ört bas edilen cinayetlerin ve ev içi şid- saldırı suçundan tutuklanan ve ül-
erken süreçlerde tedbirler aldım. Konunun ciddiyeti sa- detin bir rolü var mı daha şu an örtülü olan gün yüzüne kemize Türkiye’den çalışmak için
dece şüphe ile bir insanı bu tip bir konuda itham etmeye çıkmamış istismarcıların varlığından? Yakınımızda birisi ön izinli gelen zanlı Ramazan Özde-
yetmeyecek düzeydedir. Elimde bir tanık, böyle bir şey böyle bir şey yaptığında haklarında bildiğimiz şeylerle bir- ğirmenci dün Girne’de mahkemeye
yaşadığını bildiğim bir mağdur veya üzerine gidebileceğim leştirdiğimiz değerlendirmelerimiz ve analizlerimizle top- çıkarıldı.
bir söylenti yoktu. Sadece gözlem ve hissiyat. O yüzden lumlarımıza ışık tutma şansımız oluşmaktadır. “Ben
tedbirlerden birisi bu insanları kendi çevremden ve çocuk- tanıyordum” demek ve oradan yola devam etmek zordur Mahkemede mesele ile ilgili şa-
lardan uzaklaştırmaktı. İkinci tedbir ise çocuklara kimse- ama en kıymetli toplumsal tecrübedir. Hayatımızda çeşit hadet veren Girne Adli Şube’de gö-
nin arabasına binmemek, kimse ile toplu olarak vakit çeşit şiddet modeli görüyoruz. Bazı insanlar bedenimize revli polis memuru, zanlının
geçirdiğimiz yerler dışında bir yere gitmemek konusunda saldırıyor, bazıları ruhumuza, bazıları arkadaşlığa sadakate Girne’de meydana gelen cinsel sal-
düzenli bilgilendirmede bulunmaktı. Üçüncüsü, gönüllü inancımıza, bazıları çocuklarımıza. Çocuklarımıza olan en dırı suçundan tutuklandığını söy-
olmak isteyen insanlara çocuklara arabayla onları bir yere acıtanlardan biridir. Çünkü en toplumsal olanlarından biri- ledi. Polis, zanlının Girne’de Ersin
götürmek teklifini yapmamaları gerektiğini telkin etmekti. dir. Bu zanlının yakınlarında olan başkaları da çocuklarla Aydın Sokak’ta yaya olarak yürü-
Sorulduğunda da “kim kimdir bilinmez, seninle gelir, gü- çalıştı. Bana tecrübelerimi sorduğunda kendilerine ilk söy- yen bir kadını takip ettiğini, daha
venir, sonra kötü niyetli birisine de güvenebileceğini sanır” lediğim şeylerden bir tanesi istismar tehlikesine karşı izle- sonra önüne geçip göğüslerini sık-
diyordum. Zaten çok az insan gönüllülüğe ilgi gösterdiğin- diğimiz yöntemlerdi. O ne hissediyor? Ne yaşadı? tığını, ardından bir elini müştekinin
den bu mesajı vermek çok da zor değildi. Fakat yine de Bilmemiz gerekiyor. Yaraları birlikte sarmak için, yeni öğ- özel bölgesine, diğer eliyle de müş-
böylesi bir haber çıktığında, sizinle sürekli merhabalaşan, renilmiş tecrübelerden yeni yöntemler çıkarabilmek için. tekinin kalçasına dokunmak sure-
konuşan, sohbet eden, güvendiğinizi çocukların gözlemle- Farkındalıklarımızla istismarcıları tanıyabilip çocukların tiyle cinsel saldırıda bulunduğunu
diği insanlardan korumak ne kadar mümkündür? Kaç kez hayatından koparmak için. Ve en önemlisi, elbette istis- söyledi. Zanlının müştekiyi yere dü-
ayak üstü konuştuğumuzu görmüşlerdir onunla. İçlerin- marcıların çoğalmaması için. Bu yazı zor olanı konuşmak şürdüğünü ve akabinde darp etti-
den onun güvenilir olduğunu düşünen olmuş mudur? için bir denemeydi. “Konuşmayalım, susalım” bildiğimiz bir ğini söyleyen polis memuru,
Benim sorumluluğum var mı? Çocuklarla ilgilenerek onla- yaklaşımdır adayarısında. Bu suskunluğu aşmanın çeşitli müştekinin çığlık ve imdat çağrıları
rın buradaki çocuklara dikkatlerini çekmenin vesilesi olduk yolları var. Yazmak o yollardan sadece biri. Herkesin bir üzerine zanlının çevredeki vatan-
mu? Yoksa onlar zaten hep incinebilir bir pozisyonda mıy- sesi var. Toplumu daha iyiye dönüştürmek için o sesi kul- daşlar tarafından yakalanarak po-
dılar? Bilmiyorum. Hiç bilmeyeceğim. Buna dur demek için lanma zamanıdır. *İsim yazma yazmama konusundaki tar- lise telim edildiğini belirtti. Olay
konuşmamız gerekiyor. Çünkü “sapık, manyak, canavar, tışmadaki duruşum: genellikle çocuk olmadıkları takdirde yerine giden polis ekiplerinin zanlıyı
insan değil” diyerek ifadelendirmek toplumsal olanı ortaya pratik, suçlanan kişilerin “zanlı” olarak ifade edilmesidir; tutukladığını kaydeden polis, yapı-
koymak konusunda yanıltıcı ifadeler. Neden mi? Bu tip ca- ama isimleri eğer yetişkin kişilerse saklanmamaktadır. lan kontrolde zanlının 147 promil al-
navarlaştırmalar kişiyi sıradan insanların, sosyal çevrele- Zanlının güvenliğini sağlamak güvenlik birimlerinin gör- kollü olduğunun belirlendiğini
rin içinden çıkan insanlar değilmiş pozisyonuna sokuyor evidir. İkincisi, Kıbrıs’ta kendi dışımızda gördüklerimizin söyledi. Polis, zanlının çalışmak için
ve dahası toplumsal sebeplerini araştırmaktan ve anla- adının-resminin konması (trafik kazasına sebep olan şoför ön izinle KKTC’ye geldiğini, ancak
maktan bizi uzaklaştırıyor. Tecavüzcüler, katiller, çocuk gibi) ama bir kısmının konmaması çifte standarttır. Üstelik bu olaydan sonra çalışma izni iş-
istismarcıları aslında kendi çevrelerinde sevilen, normal bu örnekteki gibi suçlananın kaçtığı konularda veya böy- lemlerinin durdurduğunu belirterek,
davranışlar sergileyen, hepimizin içinden çıkan insanlar- lesi bir konuda hakkında tutukluluk olmadan sokakta gez- teminat talep etti.
dan oluşuyor. Şiddet “normalin” içinde var çünkü. Nor- mesinin yaratacağı potansiyel tehlike düşünüldüğünde Mahkeme zanlıyı 2 ay süreyle ce-
malleştirilmiş. Canavarlaştırmak bireyselleştirmeye ismin deşifre edilmesi bir zorunluluk gibi durmaktadır. zaevine gönderdi.