Page 9 - Kıbrıs Manşet
P. 9
9
Cuma, 18 Ekim 2019 HABER
Şimdi sıkı durun! lebiliyor tıpta. Örnekleri say say bitmez.
YAZILASI ŞEYLER
Yrd. Doç. Dr. Lucky Strike’ın yaptığı bilimsel çalış- Günümüzde, bazı yerli ve yabancı dok-
İletişim: 0542-8529899 ning Post aracılığıyla yaptığı açıklamada, hangi besin desteğinin faydalarını halkı-
H. İlker İpekdal maya, bir başka iddialı tütün firması olan toları görüyoruz reklamlarda ‘’oynatılan’’.
Philip Morris itiraz etti! Çıtayı öyle bir
Kimi balık yağının faydalarını anlatıyor,
Nöroloji Uzmanı yükseltti ki, 1937 yılında Saturday Eve- kimi multivitamin pazarlıyor, kimi bilmem
Kapitalizmin Penceresinden Hastalarına çalışmaya alınan 20,679 doktorun Philip mıza gülümseyerek salık veriyor…
İlaçlar farklı mı sanki? İhtiyaç var mı
Morris’e geçtiklerinde, boğazlarında en
Gülümseyen Doktorlar ufak bir tahrişin olmadığını açıkladı! diye çok detaylı düşünülmeden, folik
asitler, çinkolar, D vitaminleri hele hele
Yani sizin anlayacağınız, doktorlar bir o
sigara firmasına, bir bu sigara firmasına
‘’denek’’ olmuşlardı. Üstelik bu çalışmalar, antidepresanlar havada uçuşuoyor! Mig-
rende botoxlar rekorlar kırıyor… Obezite
Sene 1930’lu ve 1940’lı yıllar. sigara firmaları tarafından finanse edil- cerrahilerinde neredeyse kuyruklar olu-
Doktorlar, tütün içmek ile akciğer kan- Hatta Lucky Strike tütün şirketi o mişti! şuyor!
seri arasındaki ilişkiden bi’haberdi. kadar ileri gitmişti ki, 1930 yılında, yapılan Konu ülkemiz ise, Xanax’ın eline kimse
Üstelik, doktorların büyük bölümü, si- bir bilimsel çalışmada, Lucky Strike kulla- Camel bundan geri kalmadı ve 1946’da, su dökemiyor!
gara içmeyi bir ayrıcalık olarak görüyor nan 20,679 doktorun, boğazlarının diğer doktorların büyük çoğunluğunun Camel Bugün de bunlar bilimsel.
ve içiyordu. sigaralara göre daha az tahriş olduğunu kullandığına dair reklam serilerine baş- Dün sigara paketi tutuşturulan doktor-
Dolayısıyla, sigara firmaları da, doktor- açıklamıştı! ladı! Bunu yaparken de doktorlara bedava ların, bugün de ellerinde bunlar var.
ların toplum üzerindeki otoritelerini, si- karton karton sigara dağıtmıştı!
gara üretimlerini legalleştirme amacıyla Modern tıbbı bazen, tabanı kapitalizme
kullanmaya başladılar. LM geri kalır mıydı? Reklamdaki kadın,, oturtulmuş ancak çatısı akıtan bir şatoya
doktorun kendisine filtreli LM içmesini benzetirim.
O ‘’’modern’’ yıllarda, gençler, kadınlar önerdiğini söylüyordu! Yeri gelir, onca maddi yatırım boşa
ve hatta gebeler bile sigara içiyorlardı. Yıl 1954 olana kadar bu böyle devam gider, bina su alır ama firmalar kendilerini
Yıllar geçti ve 1950’li yıllarda, sigaranın etti. Sigaranın akciğer kanseri ile ilişkili hep şatoymuş gibi gösterir. Doktorları da
korkunç zararları birer birer ortaya çık- olabileceği ortaya atıldığı an, doktorların zaman zaman bu şatolara misafir ederler,
maya ve konuşulmaya başlandı. sigara reklamlarında boy göstermeleri de çatının akıttığını bilerek ya da saklayarak.
sona erdi.
Akciğer kanseri vakalarının 1940’larda Sene 1964 olup da, sigaranın akciğer Aradan 80 yıl geçmiş olsa da, değişen
artışı konusunda toplum endişelenmiş kanseri, gırtlak kanseri ve bronşite neden pek bir şey yok aslında…
olsa da, firmalar ve reklamlar, insanların olduğu kanıtlandığında, doktorlar sigara Kapitalizmin öğretileridir aslında dok-
gözlerini o kadar boyamıştı ki, kanser ile karşıtlığına soyundular! torların yazdığı bazı reçeteler,
sigara içimi arasındaki ilişkiyi toplum hala Kapitalizmin replikleridir aslında dok-
kavrayamamıştı. Şaka gibi, öyle değil mi değerli okurlar? Modern tıp tarihi çok ilginçtir değerli torların önerdiği bazı tavsiyeler.
Üstelik, sigaranın sadece, boğazda İşte kapitalizm, işte sağlık sektörü! okurlar. Bazı doktolar, bilerek ya da bilmeyerek,
gıcık yapma gibi ufak bir yan etkisinin ol- Doktorlar üzerinde bilimsel araştırma Dünün doğrusu, bugün için yanlış hale kapitalizmin şatosunun peneresinden,
duğu konusunda hemen herkes hem fi- yapan sigara firması! gelirken; dün alay edilen bir bilimsel yak- hastalarına gülümsemeye devam eder-
kirdi. Çünkü doktorlar bunu söylüyordu. Bitmedi! laşım, bugün patently bir ürün haline ge- ler…
Akpınar: Yoksulluk
adalet sorunudur!
GAÜ Kurucu Rektörü Serhat Akpınar Dünya Yoksullukla Mücadele Günü dolayısıyla mesaj yayınladı
"Küresel mücadelenin en yakıcı so- farkındalığı artırılmaya çalışılırken, bir- sızlıklar, çatışma ve savaşlar, ekonomik nızca yoksul ülke ve toplumlarının so-
runu 'yoksulluk' bir yardım sorunu ol- çok ülkede yoksullukla mücadeleyi sıkıntılar gibi nedenler ile odaklanılamı- runu değildir. Gelişmekte olan veya ge-
maktan ziyade, bir adalet sorunudur." merkeze alan hedeflere; siyasi istikrar- yor. Üstelik, yoksullukla mücadele; Yal- lişmiş ülkelerde de, bu anlamda çok ciddi
sözleri ile, 17 Ekim Dünya Yoksullukla toplumsal savrulmalar vardır. Bizzat iz-
Mücadele Günü'ne dikkat çeken GAÜ lediğim ve etkin bir paydaşı olduğum;
Kurucu Rektörü Serhat Akpınar, Birleş- Birleşmiş Milletler'deki 25 Eylül 2015’te
miş Milletler Teşkilatı'nın (BM) 1992 Yı- gerçekleşen toplantıda kararlaştırılan:
lı'nda ilan ettiği farkındalık ve mücadele Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ndeki
akımını temsil eden sembolik gün doğ- 17 maddenin ilk sırasına -2030 Yılı'nda
rultusunda; 1.3 Milyar kişinin, Dünya Nü- yoksulluğu bitirmek- ilkesi yerleştiril-
fusu'nun yüzde 23'ünün yoksulluğun miştir. Ancak, çok daha fazla çabaya ih-
pençesinde olduğunu vurguladı. tiyaç var. Yoksulluğun, nerede olduğu,
Birleşmiş Milletler'in yürürlüğe aldığı elbetteki bir organize yardım hareketi-
kararın 27'inci yıldönümünde düşünce- nin yönlendirilmesini sağlar. Ancak, bu
lerini paylaşan Girne Amerikan Üniver- daha ziyade bir adalet sorunudur. Bu
sitesi Kurucu Rektörü Serhat Akpınar; işaret, zaten yüksek insanlık değerleri-
"Tüm ülkelerde oransal değerleri değiş- nin ihlal edildiği gerçeğini de ortaya
mekle birlikte, özellikle az gelişmiş ülke- koyar. Yoksulluğun olduğu yerde, ada-
lerde 'ölümcül' etkileri olan yoksulluğun letsizlik vardır. Bu dünyanın tamamına,
sebepleri, çeşitleri ve mücadele yön- bir güvenlik sorunu geriye dönecektir.
temleri uluslararası siyasi, ekonomik ve Özetle, bu farkındalık gününün verdiği
toplumsal sorunların ortak konusu ol- umutlar ile 'hala zamanımız var' diyerek,
maya devam edecek gibi görünmekte. '2030 Hedefleri'ne sadığız. Şahsım ve
BM himayesinde; Her yıl bir tema belir- temsil ettiğim kurumlar, bu hedeflerin
lenip, bu başlığa göre; Yoksullukla müca- tam paydaşlarıdır." değerlendirmesini
delede bireylerin ve toplumların yaptı.