Page 15 - Kıbrıs Manşet
P. 15
15
Çarşamba, 18 Eylül 2019 YAŞAM
Abd'de Trump Yönetimi Yabancıların mülk edinmesi ile ilgili Ben fotoğraf çekiyordum... için iç hukuk yolunu tüketmekti. Yük-
Vatandaş sınırlamalar bilhassa Annan planı dö- çıkma sorumluluğu hissetmişti. sek idare Mahkemesi, alınan kararın
Bir adam geldi..
doğru olduğuna hatta devleti idare
Belli ki, köyüne mahallesine sahip
neminde Yahudi kökenli yatırımcılar
tarafından delinmiştir. Avukatlar, pa-
edenlerin evkaftan habersiz Maraş’la
Kabinede dikiş Tutturamıyor diyor ki… ravan şirketler ve şahıslar bu yasala- Selam verdim, o sordu: ilgili adım atamamalarına hükmetti.
rın etrafından dolanma işinde gönüllü
Konu KKTC’deki son iç hukuk aracı
- Niye çeken..?
alet olmuştur. Dolayısı ile resmi ra-
Çoğu zaman ben de sorarım ken-
olan Yargıtay’a aktarıldı. Yargıtay
kamlar yanıltıcıdır. Iyi bir istihbarat
ve karar yazmak için hazırlığa başladı.
- Niye çekerim ama?
çalışması ile paravan Şirket kişi ve dime: geçtiğimiz mart ayında davayı gördü
avukatlar ortaya çıkarılabilir aslında Henüz net yanıt bulabilmiş değilim Bu arada Taşınmaz Mal Komisyo-
biliniyor da... Sonra hukukun arkasın- doğrusu. nu’nun Maraş başvurularına zama-
CTP'nin eski önemli kurmayların- dan dolanarak mallara el konulur yada - İstersen seni de çekeyim... dedim. nında cevap verememesi üzerine
dan Dt. Eşref Vaiz'in, CTP’yi, işçinin, yasalar elveriyorsa paravanlara tek- - Sen casus musun? diye sordu? konu Avrupa İnsan Hakları Mahkeme-
emekçinin, yanında durmayan, “ikti- tek dava açılarak nereden buldun he- Bakışı da biraz sertçe ve belli ki ger- si’ne intikal etti. AİHM, Türkiye’den
dar hırsına teslim olmuş” bir parti ola- sabı sorulur ödemeler banka çekten böyle bir kuşkusu vardı. savunma istedi. Türkiye, 9 bin Euro
rak tanımlaması siyaset hesapları vs. incelenerek durum or- - Ne alaka... dedim. tazminat ödemeyi ve konunun Ta-
çevrelerimizin en fazla konuşulan ko- taya çıkarılır. Devlet olmak dirayeti - Bir zaman birisi geldi, fotoğrafımı şınma Mal Komisyonu’nda çözülebile-
nusu oldu. CTP saflarında böylesi sor- gerektirir. Derseniz ki dirayet var mı? çekti, sonra da gitti Denktaş'a ceğini taahhüt etti. Ancak Türkiye’nin
gulamalar daha önce de yapılmış ve o adamına göre yabancı yada öteki ise "Senin vatandaşım dediğin bunlar- söz verdiğinin gerçekleşebilmesi için
sorgulamaları yapanlar kendilerini üzerine gidilir, dişli biri siyasi kuvvetli dır ." dedi. Yargıtay’ın Mağusa Mahkemesi’nin
parti dışında bulmuşlardı... CTP burju- kimliği varsa yada hukukçu falansa kararını bozması gerekiyor. AİHM’in
vaların siyasal kurumlaşmasına dö- veya bağları kuvvetliyse bir sonuç Erdoğan BAYBARS kararına göre Ekim ayı ortalarında
nüşürken işçilerin ve emekçilerin çıkmaz maalesef... Maalesef diyorum süre bitiyor. Dolayısı ile herkes nefe-
kendi partilerini kurmaları mı gereke- çünki kamu menfaati kavramı Hatırlanacağı gibi, 2005 yılında Ma- sini tütmüş Yargıtay’ın kararını bekli-
cek?.. Gelgelelim bizim sosyal yapı- KKTC'de oluşmamıştır. Bireysel men- ğusa Kaza Mahkemesi, vakıfların tek yor. Vakıflar müdürü İbrahimBenter
mızda siyasetçi öylesi bir partiyi de faat ve zenginleşme arzusu ön planda taraflı başvurusu üzerine, açık ve ka- ise paçaları tutuşmuş gibi Yargıtay’ın
kısa sürede burjuvalaştırır.. Sosyalizm olduğu için kamu görevine, siyasete palı Maraş’ın ve Sakarya bölgesinin kararını etkilemek için büyük paralar
sosyal görüşleri paylaşmak değil, ya- giren destek verenin büyük çoğunlu- vakıflara ait olduğuna hükmeden bir harcayarak KKTC sınırları içerisinde
şamı da paylaşmaktır.. Bizim sosya- ğuda bireysel hukuksuz menfaate karar almıştı. Maraş’ta mülkleri olanlar mahkemenin kararını etkilemek için
listler hızla burjuvalaşılarken sol ve yönelmektedir. Mısır ordusunda du- kararın kendilerine Bilgi verilmeden propaganda yapıyor. Merak ettiğim
sosyalizm edebiyatından başka bir yardık polisi subayı bakkal işletir çift- tek taraflı olarak alındığını ileri sürerek şu: Mahkemenin karar aşamasında
şey yapmıyorlar.. çilik yapar diye maşallak KKTC'de Yüksek İdare Mahkemesi’ne itirazda İbrahim Benter’in yürüttüğü bü faali-
Ahmet TOLGAY yapmayana ters gözle bakıyorlar... bulundular. Niyetleri hukuksuz oldu- yetlerin ne kadar hukuki olduğudur?
ğuna inandıkları bu kararı Avrupa Öntaç DÜZGÜN
Orhan GÜÇLÜ İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımak
Köşe vuruşları…
O evlerin anahtarı başlamadan tamamlanması ister; bu biraz da ülke- Antik Tiyatro’da verdiği konserde de Sayın Say,
nin maddi yeterliliği ve tüm birimlerinin doğru bir benzer bir şeyler söylemiş… Bu kez Girne’de dediği
İnsanlar geliyorlar ve ceplerinde, şimdi oturdu- şekilde çalışmasına bağlıdır. Yıllardır tek değiş- şu: “Konserde çalınabilecek yeni bir piyanoya ihti-
ğumuz evlerin “anahtarı” var. meyen gerçek bina, sandalye, kitap, sıra ve boya yaç var”.
Siz kapıları ya da pekileri değişseniz ne olacak? tartışması; kısır, eğitim felsefesi olmayan sadece Fazıl Say, eski piyano ile çalmanın zorluğundan
O anahtarlar, on binlerce insanın düşünde bir alt yapıya bağlı tartışmalar. Eğitim ve öğretmenin bahsedip duruyor Kıbrıs’ta…
yerde asılı duruyor… kalitesini tartışan var mı? Neden kaliteli eğitime Sanırım bir şeye benzeyen bozuk ya da çok eski
Siz “yarının” değil “ganimetin” garantörünü arı- ihtiyacımız var anlayışını gündeme getiren var mı? bir piyanomuz var ve ahşabını cilalayıp her yere
yorsunuz böylece. Öğrencilerimizi istendik davranışlara haiz bir şe- onu götürüyoruz.
Ayıplı mülkümüze tutundukça tutsaklaşıyorsu- kilde nasıl mezun ederiz noktasında konuşan var Olabilir mi böyle bir saçmalık?
nuz. mı? Bina, boya, taş, duvarla değil öğretmen ve Say'ınki sanatçı kaprisi falan değil… Düzgün bir
öğrenci kalitesiyle bir yerlere varabileceğimiz far- piyano alın diyor adam. Üstelik ikidir!
* * * kında olan var mı? Varsın biz hiçbir dönem aile ya- Sayın Say'a Erdoğan’la arasını düzeltti diye sa-
pısını, öğrenci profilini, öğretmen kalitesini botaj mı yapıyoruz nedir!
Menfaatçiliğin ve milliyetçiliğin körelttiği yerde- tartışmayalım… Sisteme, binaya, tuvalete takılıp Şaka tabi de ayıp bize!
yiz. kalalım. Kimse kusura bakmasın ama bu tarz beya- Vatan Mehmet
Bireyci konforların ötesinde bir gelecek yok. natlar gündelik şovlardan öteye gitmiyor. Bizim
Işık yanmıyor. altyapı ile ilgili demeçlere değil, eğitim ve kalite
Gençler bu eğreti yapıdan kaçıyor. adına ortaya konan projelere ve farkındalıklara ihti-
Eksiliyor, yabancılaşıyor, yurtsuzlaşıyoruz. yacımız var.
Bayrak çalan 16 yaşındaki çocuğun peşine düşen
bu “güç” düzeni, onca kirli paranın izini süremiyor, Ziya Öztürkler / Kıbrıs Gazetesi
kıyıların işgaline dur diyemiyor, “sahtelik” üzerine
kurulmuş bir yerde “yasa dışılığı” engelleyemiyor. Fazıl Say'a piyanoyu Rüya Taner mi alsın?
Girne Belediyesi'nin 9'uncusunu düzenlediği
Yenidüzen Cenk Mutluyakalı Girne Kültür Sanat Günleri'nde geçtiğimiz hafta
sahne alan Fazıl Say, bir saatlik piyano resitali ile
Sobasız, boyasız sınıftaki öğretmenimi özledim… kendisini dinlemeye gelenlere ilham verdi.
Say, Kıbrıs’a ilişkin övgü dolu nazik sözleri ardın-
Dün ilköğretimde eğitim alan çocuklarımız bugün dan ikidir geldiği ülkemizde aynı kibar sitemi ediyor.
de ortaöğretimde eğitim alan gençlerimiz ders başı Ancak kimse ciddiye almıyor!
yaptı. Bir haftadır devam eden süreci size özetle- Satır arasına yansıdığına göre geçen yıl Salamis
yecek olursam; binalar eksik, kitaplar tamam, şu
okul tamir edildi; bu okul tamir edilmedi… Falanca
yerdeki okulun kapısı kırık, falancanın boya işleri
yapıldı… Bir kısım belediyelerin yardımcı olmasın-
dan dolayı mutluluk duyarken, bir kısım eleştiri-
yor… Kısacası eğitimdeki rutin işler gündemin
birinci maddesini koruyor. Yarın öğretmen eksikliği,
taşımacılık, burslar derken süreç bir bir akıp gide-
cek. Rutinden ileriye gitmeyen vizyonsuz ve gün-
delik tartışmalar. Gönül bu rutin işlerin eğitim yılı