Page 9 - Volkan Gazetesi KKTC
P. 9
10 HABER Volkan Çarşamba, 12 Şubat 2020
Atilla ÇİLİNGİR
www.atillacilingir.com
KIBRIS’TA, ADİL BİR ÇÖZÜM OLUR MU?
‘’ Ne ben, ne benim partim ne de herhangi bir
siyasi parti ya da politikacı, AB için Kıbrıs’tan vaz-
geçer ama Kıbrıs için de AB’den vazgeçmeyiz.
Çünkü hukuki dayanaklarımız ve haklarımız var
her iki konuda da. Bu nedenle adil bir tutum bek-
liyoruz. Asıl mesele Kıbrıs, Türkiye’yi AB sürecinde
kaybetmeyi göze alabilir mi? ‘’
Yıllar önce Türkiye’nin AB ilişkilerinden so-
rumlu baş müzakerecisi ve Devlet Bakanı Egemen
Bağış, John Hopkins Üniversitesinde vermiş ol-
duğu konferansta, Kıbrıs Rum kesimi ve AB ile il-
gili bir soruya, yazımın giriş paragrafında tırnak
içine almış olduğum yanıtı vermişti.
Annan planı öncesinde Kıbrıs Rum kesimi
AB’ye üye olurken, Kıbrıs sorunu Rum tarafının
önüne ‘’çöz de gel koşulu’’ olarak konulmamasına
karşın, Türkiye’ye AB sürecinde ‘’çözülecek’’ ön
koşulu olarak konulmasının çifte standart oldu-
ğunu ifade eden Bağış, Rumların Annan planını da
ret ederek, ada da çözümü engellediğini de be-
lirtmişti.
Uzun bir zamandan beri Rumların uzlaş-
maz tutumu nedeniyle, dalgalanmaya bırakılan ve hukuki dayanaklarını, haklarını kim göz önüne lendiren konularda, yaşanan ve yaşatılan olayları
Kıbrıs konusu 1968 yılından günümüze BM ze- alacaktır? kısa zamanda unutmak gibi ne yazık ki, olumsuz
minde devam eden taraflar arası müzakereler Ama tüm bu sıraladıklarımdan daha da önem- bir niteliğe sahibiz!
çerçevesinde yürütülmüştür. lisi, adanın yarı buçuğunu temsil eden Rum kesi- Kıbrıs Konusuna baktığımızda da, aynı niteli-
25 Kasım 2019’da Berlin’de yeniden bir
araya gelen toplum liderleri, çözüm için önümüz- min; Kıbrıs Türk Halkının adada ki varlığı için ğimizle karşı, karşıya kalıyoruz! Olayları çok çabuk
unutuyoruz! Yaşanılan ve yaşatılan gerçekleri
azınlık haklarından bir adım daha ilerisini kabul et-
deki yılı işaret etmişler, BM Genel sekreterinin bu meyeceği gerçeğidir! değil, günümüzde bu gerçeklerin yerini alması is-
yönde olumlu çabalarına övgüler düzmüşlerdir. Kasım 2002 tarihinde Türkiye’de iktidara tenen kimi teslimiyetlerin gerçekleşmesini iste-
Bu toplantıda çözüm modelinin 1991 yılında
kabul edilen BM Güvenlik Konseyinin 716 sayılı gelen, AB’ye giden yolda daha müzakerelerin baş- yenlerin türlü oyunlarına geliyor ve alet oluyoruz!
lama tarihi öncesinde yapılan görüşmelerde; mü-
Kıbrıs konusuna bir ömür vermiş, devlet adamı
kararını işaret eden BM Genel Sekreterinin bu zakerelerin başlaması ve devamı için ‘’Kıbrıs nitelikleri ile bu önemli konuda görüşleriyle, fikir-
kararın içeriği incelendiğinde ne demek istediği konusu çözülecek!’’ dayatmasına; Kıbrıs konusu- leriyle günümüzde ki siyasilere yol göstermek için
çok nettir. Çünkü bu karar içeriği iyi okundu- nun görüşüleceği zemin, AB zemini değildir, Kıbrıs ömrü boyunca çabalayan, gerçekleri işaret eden,
ğunda gerçeklere göre analiz edildiğinde; yıllar bu sürecin önüne konulacak bir engel de olamaz Kıbrıs Milli Davamızın yılmaz lideri rahmetli Sn.
sonra adada Kıbrıs Türk Halkının kimlik olarak da diyemeyen Baş müzakereci Bağış’ın partisi Denktaş’ın hayattayken sıkçasına yapmış olduğu
egemenlik olarak da var olamayacağı acı bir ger- AKP’nin ve yöneticilerinin o günden bu güne ikazlarına, yanlış politikalar uygulanıyor tespitle-
çektir… kadar geçen AB sürecinde özellikle Güney Rum rine rağmen, ne yazık ki, Kıbrıs konusu bugünkü
Son görüşmeyi de dikkate aldığımızda; ‘’Kıb-
rıs’ta Adil Bir Çözüm Olur mu?‘’ Diye sormanın kesiminin AB’ye haksız ve hukuksuz bir şekilde süreçte, bir zaman boşluğu içerine bırakılmış şe-
kilde yalpalayıp durmaktadır! Hem de son dö-
üye yapılmasına, Annan planı döneminde Rum ta-
tam zamanıdır. rafının ve AB’nin o dönemde ki baş komiserleri- nemde Ülkemizin Suriye olaylarıyla çevresi
1950’li yıllardan beri, Kıbrıs adası üzerinde
emperyalist güçlerin o bitmez tükenmez emelle- nin ve üye ülkelerin bu süreçte oynamış oldukları neredeyse bir ateş topuna dönmüşken!
oyunlara sessiz kalışları henüz unutulmuş değil-
Türk Milletinin milli menfaatlerini ve Kıbrıs
rinin ve oynamış oldukları oyunların temelinde: dir… Türk Halkının adada ki yaşamsal hakkını ve huku-
Bu adanın stratejik konumu nedeniyle kontrol et- Annan planı dönemi sonrasında Kıbrıs’ta taraf- kunu ilgilendiren böylesine önemli bir konuda;
tiği uluslararası suların ve Ortadoğu petrolleri ile lar arası müzakereler yürütülürken, Kıbrıs Türk çözüm hedefinde hala Rum kesiminin ‘adanın tek
adanın kendi kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik Halkının elde etmiş olduğu tüm kazanımlarını mü- sahibi ben olacağım’ temel düşüncesinde oldu-
alanı içerisinde mevcut olan zengin petrol ve do- zakere masasına getirerek pazarlık konusu et- ğuna bakıldığında!
ğalgaz yataklarının varlığı da göz önünde bulun- mekten çekinmeyen, Kıbrıs Türk Halkının Devam edecek müzakereler sürecinde, ne
durulduğunda; özellikle son dönemde ABD’nin, egemenliğini yok sayarak, Rum liderinin savun- zaman biteceği belli olmayan, sadece bir zaman
İngiltere’nin ve AB’ye üye ülkelerin ada üzerindeki duğu tek egemenlik tek devlet dayatmasına evet boşluğunu işaret eden bu görüşmelerden, 25 Ka-
çözüme odaklı varsayılan tüm çözüm modelleri- diyen! Ada ki, Türk Askeri ve Türkiye’den gelen sım’da yapılan Berlin görüşmesinde kararlaştırı-
nin altında bu zenginliklerin bir şekilde ele geçi- göçmenler bir an önce gitmelidir, AB’ye üye olan lan ve önümüzdeki yıl yapılması düşünülen 5’li
rilmesi ve yönetilmesi gerçeği vardır. bir ülkede Türkiye’nin garantörlük hakkı olamaz konferanstan bir sonuç çıkar mı?
Yine son dönemde ada ile uzaktan, yakın-
Rum kesimi adanın tek ve yasal hükümeti
dan tarihi ya da hukuki anlamda hiçbir ilişiği bu- dayatmaları ile dolu Rum tezlerine sessizce onay benim kararından vazgeçmediği sürece; adada
veren ve o dönemde Kıbrıs Türk Halkını temsil
lunmayan Fransa’nın; Güney Rum kesimi ile eden müzakerecisi KKTC’nin 2’nci Cumhurbaşkanı çözüm için düşünülen iki kesimli, iki toplumlu, si-
askeri işbirliği anlaşması yaparak, Rum kesi- Bay Mehmet Ali Talat, o süreç içinde bir kez daha yasi eşitliği olan ama tek egemenliğe dayalı, iler-
minde askeri üs elde etme anlaşmasının teme- Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmış olsaydı! leyen süreçte Türkiye’nin garantörlüğünün
linde de bu amaç yatmaktadır. Acaba devam eden müzakere sürecinde Kıbrıs ko- olmadığı, Türk askerinin adadan ayrılacağı bir fe-
Kıbrıs adası üzerinde binlerce km. uzaktan hak
talep eden ABD, İngiltere ve AB’ye üye ülkeler ve nusu hangi noktaya gelmiş olacak ve bu süreçte derasyon öngörüsünden bir sonuç çıkar mı?
Yukarıda izah etmiş olduğum gerçekler göz
Rumlardan daima bir adım önde olacağız diyen
BM zeminde yürütülen müzakere sürecini izleyen zihniyetin AB ilişkilerinden sorumlu Baş müzake- önünde bulundurulduğunda, bu yazım aracılığı ile
aynı birlik üye devletlerinin, yıllardan beri gizle- recisi, yazımın giriş paragrafında ki söylemini ya- soruyorum?
nen ama artık açıkça ifade edilen bu açgözlü ta- pacak mıydı?
lepleri ortalıklara saçılmışken; Türkiye’nin tarihi
Türk Milleti olarak, milli menfaatlerimizi ilgi- ‘’Kıbrıs’ta Adil Bir Çözüm Olur mu? ‘’