Page 10 - Volkan Gazetesi KKTCb
P. 10

10    HABER                                                      Volkan                                                    Perşembe, 6 Şubat 2020



              AB kendi geleceği için Türkiye ile ilişkilerini düzeltmeli



              Türkiye‐AB ilişkilerindeki en temel sorun, GKRY’nin AB üyesi olmasıyla birlikte, AB’nin artık tam anlamıyla bir “taraf” olmasıdır.

                Türkiye Avrupa ile yüzyıllardır komşudur ve
              aynı coğrafyayı paylaşmaktadır. Türkiye
              Cumhuriyeti de uluslararası sistemde siyasi
              tercihini Batı’dan yana kullanmış ve Batı’nın
              tüm uluslararası örgütlerinde yer almıştır.
              Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü
              (OECD), Avrupa Konseyi ve Kuzey Atlantik
              Anlaşması Örgütü (NATO) üyeliği bunların en
              başta gelenleridir. Buna paralel olarak, 1963
              yılında (henüz AB’ye dönüşmeden önce) Av-
              rupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile ortaklık
              anlaşması imzalanmış ve 1987’de topluluğa
              tam üyelik başvurusu yapılmıştır. Avrupa Bir-
              liği (AB) ile bütünleşme hedefine yönelik ola-
              rak 1996 yılında Gümrük Birliği anlaşması
              imzalanmış ve 3 Ekim 2005’te ise tam üyelik
              müzakereleri başlamıştır.

                Türkiye’nin Batılılaşma tercihi günümüze
              kadar AB tarafından farklı algılanmış ve Tür-
              kiye-AB müzakereleri yapısal olarak “asimet-
              rik” kalmıştır. AB Türkiye’nin üyelik isteğini
              “vazgeçilmez” sandığı için, Türkiye’nin siyasi
              ve ekonomik sorunlarını bahane ederek sü-
              rekli Türkiye’den tavizler koparmaya çalışmış-
              tır. Somut örnekler vermek gerekirse,
              Türkiye’nin AB’ye tam üyelik için başvurduğu
              1987 yılından beri, Avrupa Konseyi raporları ve
              Türkiye hakkında yayınlanan tüm yıllık rapor-
              larda, üyelik süreci ile Kıbrıs meselesi arasında
              organik bir bağ kurulmuştur. Türkiye’nin bu
              konuda ne kadar hassas olduğu bilinmesine
              rağmen, Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün en büyük
              sorumlusu olarak Türkiye işaret edilmiş ve
              Türkiye’den hem sürece katkıda bulunması
              hem de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY)  likten sonra belirli bir zaman serbest dolaşım,  ması, yadsınamaz askeri gücü ve son zaman-  bağlamda, en azından yakın bir geleceğe
              tanıması istenmiştir.                yapısal politikalar ve tarım politikalarında kı-  larda etkisi iyice görülen diplomatik etkinliği,  kadar AB’nin savunmasının NATO ve ABD’nin
                                                   sıtlamalara maruz kalabileceği, hatta Türk va-  Türkiye’yi en önemli bölgesel güç durumuna  inisiyatifinde kalacağı kesindir. Üstelik Birliğin
                Türkiye’nin üyelik müzakereleri, Türkiye’ye  tandaşlarına serbest dolaşım, kalıcı  getirmiştir. Türkiye’nin artan jeopolitik, siyasi  en önemli askeri gücü olan Birleşik Krallık’ın da
              özel çifte standartlar ve paradokslarla dolu-  ikametgâh ve çalışma izinleriyle ilgili “kalıcı”  ve ekonomik gücüne rağmen AB’nin Türki-  ayrılması ve Trump’un "önce Amerika" siya-
              dur. Türkiye Gümrük Birliği anlaşmasını AB’ye  kısıtlamalar konabileceğinin belirtilmesidir.  ye’yi hâlâ eski kalıplarla değerlendirmeye ça-  seti ile AB üzerinde kurmak istediği baskı, Bir-
              üye olmadan imzalayan tek ülkedir. Bu an-  AB’nin en temel özgürlükleriyle bile çelişen bu  lışması, Türkiye’den çok AB’nin geleceğini  lik açısından durumu daha da karamsar hale
              laşma uyarınca Türkiye, AB’nin diğer ülkelerle  ifadelerin Müzakere Çerçeve Belgesi anlaş-  ilgilendiren bir sorundur.  getirmektedir. Bu şartlar altında imkân ve ka-
              imzaladığı dış ticaret anlaşmaları, ekonomi  masında yer alması epey düşündürücüdür.                         biliyetleri son derece sınırlı olan, askeri bütçe
              politikaları ve gümrük anlaşmalarına, karar  AB sürecini bir maratona benzetirsek, Türkiye  “Farklı olanların” birbirine saygı duymasına  ve egemenlik tartışmalarının hiç bitmeyeceği
              verme mekanizmalarında yer alamayacak ol-  ne kadar iyi koşarsa koşsun, AB’li hakemler  en çok ihtiyaç duyduğumuz bu zamanlarda,  AB’nin, Türkiye ile birlikte hareket etmezse,
              masına rağmen, uymak zorunda kalmıştır.  bitiş çizgisini devamlı ileriye taşıyarak bu yarışı  Türkiye ile ilişkileri AB’nin bölge siyasetinde  bırakın dünya siyasetini, bölgesel siyasette
              Üstelik Türkiye Avrupa’dan gelen tüm malların  hiç bitirmeme gayretindedirler.  oynayacağı rolü de belirleyecektir. Akdeniz ve  bile etkin bir rol oynayabilmesi son derece güç
              gümrük ve vergisini kaldırırken, Türkiye’nin                             Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler bu iddianın  görünüyor.
              AB ülkelerine karşı görece üstün olduğu alan-  Günümüze gelirsek, Türkiye‐AB ilişkilerin-  doğruluğunu bir kere daha ortaya koymuştur.
              lar olan tarım ve tekstil Gümrük Birliği anlaş-  deki en temel sorun, GKRY’nin AB üyesi ol-  Bölgesel sorunların (yasadışı göç, uluslararası  Bütün bu sorunlar gelip Doğu Akdeniz’deki
              masının dışında bırakılmıştır. Ayrıca Türkiye,  masıyla birlikte, AB’nin artık tam anlamıyla bir  terörizm, kültürel, kimliksel ve çevresel so-  hidrokarbon mücadelesine dayanıyor. Av-
              1973 Ek Protokolü’nde yer alan ve Gümrük  “taraf” olmasıdır. GKRY ve Yunanistan AB’nin  runlar, işsizlik, yükselen ırkçılık vs.) çözü-  rupa’ya ulaşacak en ucuz ve en güvenli enerji
              Birliği anlaşmasıyla yürürlüğe gireceği teyit  Kıbrıs politikalarını manipüle etmekte ve  münde, Türkiye olmadan AB’nin başarılı  hatları hiç kuşkusuz yine Türkiye’den geç-
              edilen maddi yardım ve işçilerin serbest dola-  AB’ye üye olmayan Türkiye ve Kuzey Kıbrıs  olması mümkün değildir. Günümüzde AB’nin  mektedir. Özellikle Türk Akımı ve TANAP hat-
              şım haklarından da mahrum bırakılmıştır.  Türk Cumhuriyeti AB’nin “ötekisi” durumuna  kendi güvenliği için en çok önem verdiği iki  larıyla bölgedeki enerji koridoru olma rolünü
                                                   itilmektedir. Bu nedenle Yunanistan’ın ve  konu göçmenler ve enerji transferi konusu-  iyice pekiştiren Türkiye’nin siyasi ve ekonomik
                                                   GKRY’nin Doğu Akdeniz’deki yayılmacı siya-  dur. Suriye’den gelen az sayıda göçmenin bile  istikrarı Avrupa için de hayati derecede
                Türkiye ile ilişkileri AB’nin bölge siyasetinde  seti ve Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan  seçim sonuçlarını doğrudan etkilediği Av-  önemlidir. Durum bu kadar açıkken, Rum ve
              oynayacağı rolü de belirleyecektir. Akdeniz ve  doğan haklı talepleri görmezden gelinmekte,  rupa’nın, hassas olduğu bu en önemli sorunun  Yunan ikilisinin manipülasyonlarıyla AB’nin
              Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler bu iddianın  Türkiye hidrokarbon çalışmaları nedeniyle kı-  anahtarı bile Türkiye’nin elindedir. Bugün Tür-  Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de uluslararası hu-
              doğruluğunu bir kere daha ortaya koymuştur.  nanmakta ve hatta etkileri sınırlı olsa da AB  kiye’de bulunan ve sayıları beş milyonun üze-  kuktan doğan haklarını savunmasına ve varlı-
              Bölgesel sorunların  çözümünde, Türkiye ol-  yaptırımlarıyla karşı karşıya bırakılmaktadır.  rinde olduğu tahmin edilen Suriyeli  ğını korumasına yönelik çalışmalarına engel
              madan AB’nin başarılı olması mümkün değil-                               göçmenleri hukuki yollarla barındıran Türkiye,  olmak istemesi, Birliğin yukarıda altını çizdiği-
              dir.                                                                     yasal ve yasal olmayan göçe izin vermesi ha-  miz kendi çıkarlarıyla çelişmektedir. Türki-
                2005 yılında imzalanan ve müzakere süre-  Askeri imkân ve kabiliyetleri son derece sı-  linde, Avrupa’da büyük bir kaos olacağı kesin-  ye’nin haklarına saygı göstermek ve iki aktör
              cinin en temel belgesi olma özelliğini taşıyan  nırlı olan, askeri bütçe ve egemenlik tartışma-  dir. Yine en büyük sorunlarından biri olan  arasındaki işbirliği, AB’nin bölgesel etkinliğini
              ve katılım müzakerelerine ilişkin ilkeleri, esas-  larının hiç bitmeyeceği AB’nin, Türkiye ile  Libya’dan gelecek mülteci akınını engellen-  de artıracaktır.
              ları, usulleri ve müzakere fasıllarını belirleyen  birlikte hareket etmezse, bırakın dünya siya-  mesini ve Libya’dan Avrupa’ya akan doğalgaz
              “Türkiye için Müzakere Çerçeve Belgesi An-  setini, bölgesel siyasette bile etkin bir rol oy-  ve petrol ticaretinin sekteye uğramamasını  Sonuç olarak Türkiye siyasi, askeri, ekono-
              laşması”nda da daha önceki hiçbir aday ülke  nayabilmesi son derece güç görünüyor.  amaçlayan Berlin Konferansı bile, Türkiye’nin  mik, jeostratejik olarak ve enerji alanında AB
              için bahsedilmeyen özel ifadelere yer veril-  Madalyonun diğer yüzünden baktığımızda,  Rusya ile yaptığı fikir birliğinin ve Türkiye’nin  tarafından göz ardı edilemeyecek kadar
              miştir. Bunlardan en çarpıcı olanları, müzake-  Türkiye pek çok açıdan önemli ve stratejik bir  Libya’ya asker gönderme kararının bir sonu-  önemli bir ülkedir. AB’nin Rum ve Yunanistan
              relerin AB tarafından tek taraflı olarak  ülkedir. Gerçek anlamda tek Müslüman ve de-  cudur.                 tarafından manipüle edilen taraflı duruşu, Bir-
              herhangi bir zaman askıya alınabileceği, Türki-  mokratik ülke olmasının yanı sıra, aynı za-                 liğin kendi ayağına kurşun sıkması anlamına
              ye’nin müzakere sürecinin açık uçlu olacağı ve  manda AB üyelik sürecini sürdüren tek İslam  AB’nin Türkiye’ye en çok ihtiyaç duyduğu  gelmektedir. Siyasi çıkarları ve hedefleri kabi-
              tam üyelikle sonuçlanma garantisi içermedi-  ülkesidir. Zengin tarihi ve kültürel yapısı, Av-  alanlardan biri de güvenlik konusudur. Henüz  liyetinin çok ötesine geçen ve Brexit sonrası
              ğidir. Bu anlaşmada AB’nin Türkiye’ye karşı  rupa ve Asya arasında köprü ülke olması, dün-  düzenli bir ordusu bile olmayan AB’nin, ilerisi  daha da alevlenen AB’nin geleceğinde ve
              çifte standart içeren en çarpıcı maddesi ise  yanın önemli hidrokarbon yataklarının ve  için de bölgede söz sahibi olacak askeri bir güç  uluslararası siyasette oynayacağı rolde, Birli-
              Türkiye’nin olası üyeliği gerçekleşse bile, üye-  geçiş yollarının üzerinde bir enerji koridoru ol-  oluşturması pek mümkün görünmüyor. Bu  ğin Türkiye ile olan ilişkileri belirleyici olacaktır.
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15