HAFTALIK SİMERİNİ“YAYCI’NIN MAKALESİNİN ZAMANLAMASI HİÇ DE TESADÜF DEĞİL”

Makale Rumlar’da depreme ve endişe fırtınasına neden oldu… 

YİNE TUTUŞTULAR !

Haftalık Simerini “MEB’i Değiştirmek İçin İsrail’e Kıbrıs Parsellerini Hediye Ediyorlar” başlıklı haberinde Türkiye’nin, İsrail’i sözde “Kıbrıs MEB’inden parçalar sunarak cezbetmeye çalıştığını” yazdı.

Gazete Kıbrıs adasının, “Azerbaycan ile Ermenistan’ın Dağlık Karabağ sınırındaki savaşını bitiren Bayraktar TB2’ler sayesinde Türkiye’nin güvenlik şemsiyesi altında bulunduğunu belirterek Türkiye’nin Güney sahillerinde ve Geçitkale Havaalanı’nda üslenen bu İHA’ların RMMO ve özellikle sözde “Kıbrıs MEB’i” ile ilgili istihbarat topladığını” kaydetti.

Haberde “Bütün bunlar olurken, Mavi Vatan’ın babası yeniden vuruyor. Emekli Tümamiral Cihat Yaycı ve Zeynep Ceyhan, Türk derin devletiyle tam ¬istişare içerisinde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin şu parsellerini hediye ederek İsrail ile MEB sınırlandırma öneriyor:8’inci parselin köşesinden yüzde 7,50, 9’uncu parselin köşesinden yüzde 67, 10’uncu parselin köşesi ile 11 ve 12’nci parsellerin tamamı (haritaya bakınız)” denildi.

Rum ve Yunan hükümetlerinin Türkiye’ye uygulanmasını istedikleri ağır yaptırımlarla ilgili Avrupa Konseyi’nden karar çıkmamasına atıf yapılan haberde yaptırım kararı çıksa Türkiye, Kıbrıs’la ilgili gayrı resmi beşli toplantıya katılmayacağı için “aslında Rum ve Yunan hükümetlerinin de “yaptırımlara sıcak bakmadığı” iddia edildi.

Türkiye’nin beşli konferansta Kıbrıslı Türkler ile Rumlar arasında eşit egemenlik üzerinden siyasi eşitlik, iki devletçikteki ayrı yetki ve egemenlik kaynağından kaynaklanacak müşterek egemenlik, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığının devam etmesi veya en azından İngilizlerinkine benzer askerî üs talep edeceği belirtilen haberde sözde Kıbrıs MEB’inin de aslan payı kendisinin olacak şekilde yeniden belirlenmesini ve paylaşılmasını isteyeceği öne sürüldü.

Devamla “Türk amiralin İsrail’i cezbetmek istediği makalesinin zamanlaması hiç de tesadüf değil” denilen haberde özetle şunlar ifade edildi:

“Elbette Kıbrıs Cumhuriyeti böyle bir şeyi kabul ederse o zaman İsrail neden Türkiye’nin kendisine sunduklarını kabul etmesin. Bu şartlar altında ok yaydan çıkıyor ve Kıbrıs’ın sadece mevcut devletlik yapısını değil aynı zamanda enerji kaynaklarının büyük bölümünü de kaybedeceği yeni bir jeopolitik ve enerji sahnesi ortaya çıkıyor. Ankara da Mavi Vatan politikasını hayata geçirmede bir adım daha atmış olacak. Konfederal nitelikli bir federasyon çerçevesinde Türkiye artık yalnız Kıbrıs’ın işgal altındaki Kuzey denizinde değil, İsrail’le birlikte Güney denizlerinde de meşru olacak. Yani iki ülke, dağılacak olan bizim devletimiz hilafına müşterek sakinler olacak.”